Ayrılık Sonrası Takipten Çıkmalı Mıyım? Evet, gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Ayrıldıktan sonrası açık kapı bırakmamalısınız. Takipten çıkmak, ilk günler olmasa da ilerleyen günlerde hayatınıza daha sağlıklı bir şekilde yön vermenizi sağlar. Instagram, Facebook ve bunun gibi platformlarda uzak kalmak, onun sizdeki önemini bir nebze olsun azaltmalıdır. Fakat bazı insalar, örneğin Instagram'dan takibi bırakır ama mesela Twitter'da takibe devam eder. Elbette herkes böyle yapmayabilir. Ayrılık ani veya planlı bir karar olabilir. Sizin isteğinizle ayrılmış veya tek taraflı bir ayrılık da olabilir. Fakat önemli bir gerçek var ki ayrılığın hangi şekliyle olursa olsun, eski sevgiliyi takip etmeyi bırakmalısınız. Peki nedenleri nelerdir? Öncelikle insanın içerisindeki yıkıcı güç çoğunlukla olayların kötü yanlarını görmek için adeta çaba gösterir. Fakat her ne hikmetse ayrılık sonrası, yaşanılan acının azaltılabileceği inancıyla "onunla geçirilen güzel zamanlara" odaklanılır. Bu sayede hem gerçekten kaçmak hem de kabul edilmeyen gerçekliğin acısının azaltılabileceğine inanılır. Takip etmeye devam ettikçe, belki sosyal medyadan sizin canınızı acıtacak paylaşımlar yapmasına tanıklık edeceksiniz. Zira #ayrılık sonrası bazı insanlar gülüp eğlenerek acıyı bastırmaya çalışır, bazıları ise sağlıklı yas süreci dediğimiz gün geçtikçe azalan moral bozukluğu ile bu süreci atlatır. İlişkiniz iyi yada kötü bitmiş olsa da bağlantınızı kesmelisiniz. Hem sizin ona ulaşmanız hem de onun size ulaşmasını engellemek için takipten karşılıklı olarak çıkmalısınız. Evet artık hayat onsuz devam edecektir. Tabi artık birçok sosyal medya uygulaması, takipten çıkmadan veya arkadaşlıktan çıkarmadan profilleri sessize almaya da izin veriyor. Böylelikle gönderilerinden ve mesajlarından size bildirim gelmez, aynı zamanda anasayfanıza da düşmez. Son olarak şahsi önerim ilişkinizi boomerang haline getirmemek için ayrılık sonrası 1-3 ay boyunca o kişiyle görüşmemek ve duygularınızı tamir etmek için süre vermek en doğru olanıdır. Saygılarımla. Gönderi bildirimlerini açmayı unutmayın 🔔 🙂🤗 #uzmpsikologengindegirmenci #ilişki #iliski #ilişkiler

Önemli kararlar sakin kafayla alınır. Bir gecede ne güneşler batıyor ne karanlıklar aydınlanıyor.. #Ayrılık, şehir değiştirme ve önemli bir şeye karar verme öncesinde o kararı saf duygular ile alıp almadığını tespit etmek için bir gece uyuyup, sonraki sabah kalktığın andaki taze hislerine odaklan. Bunun temel nedenlerinden birisi de; Kişi sinirlendiği (kavga sonrası), acıktığı (17.00'dan sonra marketlere bakın) ve fazlasıyla mutlu olduğu zamanlarda (hediye sonrası teklifler) aldığı kararları genellikle çarpıtılmış olabilir. Bu da insanı sonrasında geri döndürülemez bazı kararlar almasına neden olabilir. EVET evet yanlış okumadın. Çok mutlu olunca da yanlış kararlar verebilirsin. Kişi gece uyuduğu zaman #beyin aktif olarak iş yapmaya devam eder. Bu iş esnasında genellikle gereksiz bilgileri siler ve sana gereken kısımlarını kısa ve uzun zamanlı belleğine kaydeder. Yani aslında gün içerisinde yorgunlukla beraber kaçırabileceğin bazı detayları, gece işleme sırasında beynin birleştirebilir veya ona sinirlenmene neden olan gereksiz detayı gereksizleştirmeye veya silmesine katkıda bulunur. Önemli kararlar verilirken de sakin olup başka bir olayın, kişinin veya durumun etkisinde kalmadan karar alınması sonradan pişman olunmaması için bir tekniktir. Fakat bu güzel öneriyi de bir olabilirliği yüksek uyarıyla bitirelim. Sabah depresyonu denilen kişiyi yıkan bir #depresyon türü vardır. Sabah kalktığın zaman kendini çok kötü, yaşama isteği olmayan bir durumda hissediyorsan bu öneriyi dikkate almamalısın. ❓Onun yerine dikkate alacağınız bir öneri olarak bir psikolog veya psikiyatrist ile görüşebilirsin. Bu sayede ruhsal durumun, uyku düzenin düzelecek ve kararların mahiyetini daha net bir şekilde kavramış olacaksın. Senin de başına geldi mi? Bir önceki gün aldığın kararı bir sonraki gün çok saçma bulduğun oldu mu? Veya bir önceki gün karar verip bir sonraki gün bunda pişmanlık yaşadığın oldu mu? Saygılarımla 🙂 Klinik Psikolog Engin DEĞİRMENCİ. #depresyon #aşk #karar #hata #uzmpsikologengindegirmenci #pismaninsanlarcemiyeti #pişman #pişmanlık #aşkım #sevgilim

Bir şey için çok çabalarsın. Tam ona sahip olacakken büyük bir pişmanlık gelir.. Veya gerçekten istediğin şeyi kazandıktan sonra onun için emek göstermezsin. Çünkü o şeyi artık kazanmışsındır. Kazanırken atlattığın mübadeleleri unutur ve sadece kazandığın şeye odaklanırsın. Ve sanki hiç kaybetmeyecekmişsin gibi düşünürsün. Evet kaybetmeyeceğin için elde tutmak adına da çok fazla bir çaba göstermezsin. Şöyle bir hayal edin insanın içerisinde sürekli bir şeyler kazanmaya çalışan birisi vardır buna bir hırs ya da duygu diyebilirsiniz. Bu duygu sürekli sizin bir şeyler kazanmanız için çabalar. Kendinize sürekli yeni hayaller ve yeni hedefler koyduğunuzu düşünün. Bir hedefinize ulaştıktan sonra önünüzde bir başka hedef daha olur. Onu da kazanmak için çabalarsınız. Peki şimdi bu düşünceyi bir insan için düşünelim. Çok çabalayıp sonunda bağlantı kurduğunuz bir insan olduğunu düşünün. Bu insan ile sevgi bağını oluşturduktan sonra aslında amacınıza ulaşmış oluyorsunuz. Ama kaybetme korkusundan bihaber olduğunuz için sizin içinizde çalışan kazanma duygusu "zaten bunu kazandım O halde başka şeyler kazanmalıyım" düşüncesi ile harekete geçer. Elinizde onca çabaya rağmen zorla sahip olduğunuz bir nesne bir cisim veya bir insan olduğu halde bir başka insan için çabalamaya başlarsınız. Peki buradan hangi sonuca varıyoruz? İnsan çoğunlukla sadece hırs ettiği şeyi kazanmak için çabalar bunu gerçekten istediği için değil sadece hırsı için. Hırs duygusuna engel olamaz onu tanıyamazsınız, muhtemelen sürekli farklı şeylere sahip olmaya çalışırsınız. Çünkü bazen insan bir şeyi kazanmak için hırs duygusu ile hareket eder. Ona göre o şeyi kazanmak ilk başlarda çok tatlı bir duygu olarak karşına çıkar. Tek amaç düşündüğü şeye sahip olmaktır. Sahip olduktan sonra da sıradan bir durum haline gelir. Son olarak bu bakış açısı ile illa kazanacağım, illa benim olmalı dediğiniz şeylere bakın. Bir yandan da ihtiyacınızın fazlasında kazanıp sürekli çarçur ettiğiniz gerek para gerek fazladan arkadaş gerek kazanılmış statülere bir bakın. Muhakkak ki bazı şeyler için fazladan çabalamanız ya da sahip olduklarınıza daha fazla değer vermeniz dileğiyle 🤲

Aslında başlık belki de "görmek istemeyen insanın körlüğü" olabilirdi. Bazen bazı şeyleri kabullenmediğimiz için hep kendimizi daha fazla yorararız. Sonu güzel olacaksa elbette çabalamak yararlı olabilir. Ama bir de sonucu güzel olmayacağı halde çabalamak insanın kişiliğinden ve benliğinden sanki bir parça koparıyor gibi insanı çaresiz ve savunmasız hale getirir. . . Bu yazının içeriğinden çabalamayı bırak ayrılmaya bak gibi bir yanılgı içerisine girmeyin. Bu yazının amacı bazı şeyleri, belki olmayabilir şeklinde düşünmeye başlayarak görmezlikten gelmenin önüne geçmenizi sağlamaktır. Her insan ister ki ilişkisi güzel gitsin ve beklediği doyuma ulaşsın. Ama belki de birlikte olmak istediğiniz insan yanlış bir insandır. Sonuçta kimsenin sizden önceki hayatını ve davranışlarını bilmiyorsunuz. Dolayısıyla ilk başta size iyi gelen güzel gelen bir insan daha sonrasında pişmanlığınız olabilir. . . Bu noktadan sonra yapılan hatalardan birisi, bunu kabullenmemek veya gururuna yedirmemektir. Dolayısıyla her ilişkide olduğu gibi yıllarınızı verebilirsiniz ama olmuyorsa olmama yönündeki çabayı görmeniz daha yapıcı olur. . YOKUŞSUZ İLİŞKİLER DİLEĞİYLE. Saygılarımla. . . Www.engindegirmenci.net Sizin yorumunuz nedir? #engindegirmenci #uzmpsikologengindegirmenci #insan #aşk #sevgili #ilişki #iliski #sevgili #aşkım #sevgilim #ayrılık

İnsan her şeyden önce kendisini sevmeli. Başkalarına göstermediğimiz şevkat, onlara göstermediğimiz sevgi ve onlara göstermediğimiz ilginin karşılığını, karşılık vermeden beklemek hem hata hem de hayal olur. Hayatta birçok şey denge üzerine kuruludur. Çok sevip karşılık görmeyebilirsiniz. Bu durum sık yaşanmaz. Ama çok sevip, karşılık bulmayıp halen daha sevmeye devam ediyorsanız bu da ayrı bir sorundur. Zira karşınızdakine 1 adım atınca onun da size 1 adım atması gerekir. Bu denge zamanla iki adıma bir adım şeklinde de değişebilir. Fakat siz on adım atıyor ama o size hiç adım atmıyorsa o zaman geçmiş ilişkileriniz ve çocukluk travmalarınıza göz atmak gerekir. #İnsan kendini sevmeden başkasını sevmeye çalışırsa ya çok yüzeysel bir ilişki içerisinde olur ya da çok bağımlı hale gelir. Yani çoğunlukla sağlıklı bir ilişki olmaz. Hatta bir ihtimal daha belirtelim: eğer karşınızdaki insanda da kendisini sevmeme ama başkalarını #sevmek gibi patolojik bir yapı varsa ve bu da size denk geldiyse muhtemelen sevmeden sevilebilir veya çok sevdiğiniz halde sevilmeye bilirsiniz. Yani sonuç olarak her halükarda eğer kendinizi sevmeden başkalarından #sevgi görürseniz ya sizde ya da karşıda #patolojik bir yapı olması büyük ihtimaldir. D olayısıyla insan kendini bütün eksileri ve artılarıyla sevmeli ve kendini böyle kabul etmelidir. İnsanın kendisini sevmesi ve kabul etmesi için de öncelikle nerede ne zaman hangi durumda neye nasıl tepki verdiğine dikkat etmeli eğer zihninde tutmakta zorlanıyorsa bunları bir yere kayıt etmelidir. Ve kaydettiği verileri zaman içerisinde dönüp tekrar tekrar okumalı ve bugün ile karşılaştırmalıdır. Ne idim? Ne oldum? Eğer böyle yaparsa kişi kendini tanıyabilir eksiklerini ve artılarını görebilir dolayısıyla kendisini daha gerçekçi olarak gözlemleyerek sevebilir. #engindegirmenci #uzmpsikologengindegirmenci #pskengindegirmenci #aşk #sevgi #arkadaş #dost #aile

Bazen insan çocuğuyla konuşurken yaşayamadığı günlerin acısını ondan çıkarmaya çalışır. Bazen de çocuğuna sinirlenir öfkelenir, kendisi gibi olmasın diye. Halbuki hep iletişimi kaçırır. Çocuğuna öfkelidir. Fakat bunun farkında değildir. Zanneder ki ufacık çocuk da bunu anlamayacak. Halbuki bir bebek, doğduktan 4 saat sonra mimikleri taklit etmeye başlar. 3 yaşından sonra da ailesini taklit etmeye başlar. Karşımızda sinirlendiğimiz bir çocuğumuz varsa, aslında sinirlenmemiz gereken kendimizizdir. Bunları bilelim ve kendimize olan öfkeyi ve kusuru çocuklara yükleyip onlarla aramıza mesafe koymayalım. Yoksa aynen bu videodaki gibi taraflar birbirinden kopuk ve iletişimsiz büyür. Sizinle Kuramadığı ilişkiyi ileriki yıllarda size benzeyen kişilerle kurmaya çalışır ve hep başarısız olur.. Konuşmacı: @dilekcesur_ #uzmpsikologengindegirmenci #pskengindegirmenci #engindegirmenci #çocuk #anne #kız #insan #iletişim #iletişimsizlik

İnsan çoğu zaman böyle arada kalıyor. Ya ayrılırsam veya başkasını sevemezsem? En iyisi ayrılmayıp bu ilişkiye devam edeyim gibi düşünceler oluyor.. Çünkü insan o anda başkasını sevemez gibi düşünüyor fakat #ayrılık sonrası aklı ve kalbi boşalınca #insan ister istemez başkasına bakıyor. Çünkü insanın fıtratında var. #sevgi olmadan yaşayamaz. Yaşarsa bile, sevgiyi insanlarda değil genellikle #hayvanlar da arar. Şundan emin olabilirsiniz ki eğer kendinize yeterli süreyi verdiyseniz bir başkasını sevebilirsiniz. #uzmpsikologengindegirmenci #engindegirmenci #pskengindegirmenci #sevmek #sevgi #ayrılmak #aşk #sevgili #eş #arkadaş

İçine atıyorsun, atma. Psikolojinin kurucusu #sigmundfreud der ki; Zamanında yaşanmayan duygular, ötelenir. Ve bir süre sonra daha şiddetli bir şekilde ortaya çıkar. Düşünelim ki eşinizle arkadaşınızla kavga ediyorsunuz. Fakat çekingen de bir yapınız var. Ona olan öfkenizi, onu kaybetmemek için, öfkenizi saklıyorsunuz. Tabi o ara sustuğunuz için eşiniz de uzatmıyor ve sorun geçici olarak çözülüyor. Bu durumu defalarca yaşarsınız ve her öfkenizi kusmadığınız kavga sonrasında, biraz daha şişersiniz. Tıpkı hortumdan şiddetli bir su geçerken hortumun başını kapatınca, tazyikli suyun hortumu şişirmesi gibi. Şişen hortum ne olur? Elbette suyu kesmezseniz patlar. İnsan da böyledir. Zamanında öfkesini kusmazsa, zamanı geçince yıkıcı bir etkiyle patlar. Halbuki zamanında gülümseyerek anlatabileceği bir mevzuyu, zamanı geçince pataküte anlatmaya başlar. O halde? Saygılarımla. Siz anında tepki verebiliyor musunuz? #uzmpsikologengindegirmenci #engindegirmenci #pskengindegirmenci #psikoloji #atma

Güzel bir söz vardır. "İkna edilmişlerle yola çıkamazsınız" diye. Eğer gerçekten de karşınızdaki insanı olduğu gibi kabullenmiyorsanız ileride işiniz zor. Öncelikle şuradan başlayalım ki gerçekten tam anlamıyla tencere oturmuş kapağını bulmuş şeklinde bir insanı bulmak çok zor. Eğer öyle birisini buldunuz ve ilk 6 ayı geçtiyseniz hemen yarına nikah randevusu alın :)) İnsan #evlilik sürecinde doğal bir #değişim sürecine girer. Yani hayatınızı beraber geçirmek istediğiniz sevgiliniz, sizin rahatsız olduğunuz şeylerin farkına varınca doğal bir değişim veya törpülenme sürecine girebilir. Bu yazının söz konusu şöyle olabilir, siyasi olarak tam sağcı bir insanın tamamen solcu olmasını bekliyorsanız belki bu mümkün olsa bile bu değişime alışması ilişkinize zarar verebilir. Zira kendinizden pay biçin; Sizden 360 derece değişmenizi beklerse siz değişir misiniz? Buna uyum sağlayabilir misiniz? Uyum sağladınız diyelim, özünüze döner misiniz? Veya dönmemek için neler yaparsınız? Bu soruların her birinin bir cevabı vardır. Sevgiliniz kötü bir insan olmayabilir ama size uyum sağlamayacak bir birey olabilir. Bu yüzden "zor buldum kaçırmayayım" derseniz, kumar oynamaktan farklı değildir. Diyelim ki denediniz ve başarısız oldunuz, onunla geçirdiğiniz sevgililik ve evlilik ve boşanma süreci ve duygularınızın yıpranması hepsini bir araya getirin, işte o kadar zarar edersiniz. Dahası, asla eskisi gibi masum da olamıyorsunuz. Bu yüzden eğer karşınızdaki insan iyi güzel merhametli bir insan olsa bile size uyum sağlıyor mu veya siz ona uyum sağlıyor musunuz buna odaklanmalısınız. Yanlış bir karar ile acele etmektense, doğru bir karar için geç kalmayı tercih etmelisiniz. Saygılarımla. #uzmpsikologengindegirmenci #engindegirmenci #psikolog #onlineterapi #evlilik #evlenmek #boşanmak #eş #sevgili #arkadaş #ilişki

Belki de çoğumuz karşımızdaki insanlara küs onları övecek, yüceltecek, kendilerini iyi hissetmelerini sağlayacak cümleleri söylerken ya çok cimri oluyoruz ya da hiç söylemiyoruz. Tabi bunu çoğunlukla meşru bir nedene de bağlıyoruz “ şımarmasın”.. Yapılan araştırmalarda kişiler kendi uğraşlarını gerçekleştirirken küs dışarıdan aldıkları olumlu ve pozitif cümlelerin, bu kişilerin işlerini yapmalarında daha çok gayret göstermelerine ve kendilerine özgüven duymalarına katkıda bulunduklarını ortaya koymuştur. Yani bizim için çok sıradan olan bir cümle bir başkası için hayati bir öneme sahip olabiliyor. Bu araştırma her ne kadar erkekler üzerinde yapılmış olsa da kadınlarda da durum pek farklı değildir. Kişisel yorumumu da katmak gerekirse kadınların dışarıdan aldıkları olumlu yorumlara göre bu durumdan daha fazla etkileneceğini söylemek hayali değil. Yani kadınlar daha duygusal oldukları için bu olumlu cümlere daha çok ihtiyaç duyuyorlar. Peki bizler ilişkilerin mimarları olarak neden iletişim içerisinde olduğumuz insanlara Övgü dolu sözler söylemekten kaçınıyoruz? Onu översek bizden bir şey eksileceğini mi düşünüyoruz? Yoksa onu övecek hiçbir şey bulamıyor muyuz? hemen burada bir başka soru soralım. Sizce hiç mi övülcek yanı yok? Lütfen bu soruları kendinize sormayı ihmal etmeyin. Küs eğer bu konuda cimrilik yapıyorsanız küs bundan uzaklaşmayı deneyin. Eğer yine kendinize engel olamıyorsanız çevrenizdeki insanlara danışma ya ve psikolojik destek almaktan çekinmeyin. Bir süre deneyin bakalım ona Övgü dolu sözler söyleyince onda bir değişiklik görecek misiniz? Tabi eklemem gerekiyor siz o kişiye bu kadar zamandır hiç Övgü dolu sözler söylemediyseniz muhtemelen ilk başta sizin aklınızı kaçırdığınızı düşünebilir:)) istikrarlı olup bir süre onu gerçekten doğru olan konularda övmeyi deneyin. Belkide hayatımın tek kelimeyle güzelleşecektir :)) Saygılarımla. #uzmpsikologengindegirmenci #engindegirmenci #övgü #sevgi #başarı #erkek #kadın #ilişki #aşk #sevgili #aile #erkekler #adam #başarılıerkek #başarılıolmak #başarı #takdir

İnsan kendindeki hata ve kusurları her zaman veya çoğu zaman bir başka kişiye, olaya veya zamana bağlar. Bazen #güzel olmak insanın işine gelince o açıdan ele alınır ve onunla övünür insan, bazen de güzel olduğu için lanet kelimesi doğru olmaz ama güzelliğine pişman olur. #Güzellik elbette göreceli bir kavramdır. Buna göre çirkinlik de göreceli bir kavramdır. Toplumda #çirkin #şans diye tabir edilen ve onların iyi insanlara denk gelmesi ya da güzel olduğu söylenen insanlardan daha şanslı konumlarda olmaları güzellik veya çirkinlikle adlandırmak yerine bu insanların bu şansa sahip olurken harcadığı emek göz önünde bulundurulmalıdır. Münakaşa içerisinde olduğunuz bir insan size abes gelen veya hoşunuza gitmeyen bir hareket yaptığında onu hayatınızdan çıkarıp çıkarmamak, geçmişte kurabildiğiniz arkadaşlıkların zorluk derecesine ve gelecekte tekrardan #arkadaşlık kurabilme inancınızın seviyesine göre şekillenir. Eğer seçeneğiniz çok fazla ise kaşığı tutma şekli sizin için bir ayrılık sebebi olabilir. Yani çirkin şansı cümlesini söylemeden önce, kendimizi tarafsız olarak değerlendirip yaptığımız cüretkarlıkları düşünmemiz gerekir. Çünkü şans ver ne kadar insana gelse degelmesi yeterli değil Onu değerlendirebilmemiz önemlidir. Çünkü insan çoğu zaman yanlış zaman #doğru #insan gibi söylemlerle arkadaşı olan bir insanın arkadaşlarına gösterdiği ilgi ve alaka ile çevresinde yüzlerce insanın olduğu bir arkadaşınızın ilgi ve alakasını karşılaştırın. Hangisi daha içten ve hangisi daha özenli? Tabii bunları yapmak için hayatından neleri kısıtladığına da bir bakmak gerekir. Www.engindegirmenci.net Sizin yorumunuz nedir? #çirkin #şans #nedir #sevgili #sevgilim #aşkım #uzmpsikologengindegirmenci #engindegirmenci #insan #psikoloji #psikolog #onlineterapi #terapi

Mevlana söylüyorsa bir bildiği vardır ☺️ şahsi olarak insanları tanımanın yüzlerce yolu olduğunu biliyorum fakat içlerinden en iyisi o kişiyle sohbet edip, bana anlattıklarına bakıyorum. Çünkü bir kişinin özellikle vurgulamak istediği bir konu varsa, kaçınmak istediği bir konu varsa veya bunun gibi neyi konuşup neyi konuşmadığını, ne zaman sözünü değiştirdiği veya neyi özellikle söylemek istediğine odaklanınca o kişinin kendisini anlatmasına hiç gerek kalmıyor. size de bunu tavsiye ederim. Çünkü insanlar size bakarlar fakat gördükleri kişi kendileridir. #uzmpsikologengindegirmenci #engindegirmenci #psikologed #mevlana #insan #tanımak